Hz. Musa'nın tarih boyunca yaşamış en azgın insanlardan birisi olan Firavun ile olan mücadelesi Kuran'da detaylı olarak anlatılmıştır. Hz. Musa'nın Allah'ın dinini tebliğ etmesine, Firavun zorbalık ve tehditle cevap vermiştir. İnananları hak dinden çevirmek için her türlü yolu deneyen Mısır hükümdarı Firavun'a karşı Hz. Musa'nın gösterdiği üstün ahlak ve tevekkül, alemlere örnek olacak niteliktedir. O dönemi Kuran ayetleri doğrultusunda şöyle tarif edebiliriz: Bir yanda Firavun, ülkenin hakimi olan ve görünüşte bütün gücü elinde bulunduran kişidir; diğer tarafta da yanında az bir topluluk olan Hz. Musa vardır. Olayları zahiri (dıştan görünen) yönleriyle değerlendiren, haklının değil güçlünün kazanacağını düşünen cahiliye mantığı, Firavun'un bu mücadeleden kesin bir galibiyet ile çıkacağını zannetmiş olabilir. Oysa böyle düşünenler büyük bir yanılgıya düşmüşlerdir. Çünkü Allah şöyle hükmetmiştir:
Allah, yazmıştır: "Andolsun, Ben galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır. (Mücadele Suresi, 21)
Allah peygamberlerine yönelik bu vaadini yerine getirmiş ve Hz. Musa'yı Firavun'a karşı üstün kılmıştır. Onu, kardeşi Hz. Harun ile ve Kendi yardımıyla desteklemiştir. Ayrıca Allah, Hz. Musa'ya çeşitli mucizeler vermiş ve kendisiyle konuşmasıyla onu diğer insanlardan üstün kılmıştır. Kuran'da insanlara ibret almaları için aktarılmış olan bu mücadele, müminlerin aleyhine gibi görünen bir durumun, Allah'ın dilemesiyle nasıl bir anda tersine döndüğünü çok açık olarak gösterir.
Söz konusu olaylardan biri şu şekilde gelişmiştir: Firavun ve ordusu, Mısır'dan kaçan Hz. Musa'yı ve yanındaki inananları yakalamak için yola çıkmışlardır. Firavun tarafından fark edildikleri sırada inananların önüne deniz çıkmıştır. İşte bu noktada Hz. Musa'nın sözleri son derece dikkat çekicidir. Hz. Musa önünde deniz, arkasında ise Firavun ordusu olduğu halde, Allah'ın yardımının geleceğine güvenerek hareket etmiş ve bu şekilde üstün ahlakını ortaya koymuştur. Kuran'da bu olay şöyle haber verilir:
Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler. (Musa:) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir." Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu. Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Musa'yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk. Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir. (Şuara Suresi, 60-68)
Burada asıl üzerinde durulması gereken konu, Hz. Musa'nın yürüttüğü zorlu, çetin mücadelesinde olaylara hep Allah'ın yardımının yanında olduğunu bilerek yaklaşması, karşılaştığı her olayı hayra yorması ve en zor anında dahi Allah'a tevekkül ederek bağlılığını ve sadakatini göstermesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder